İNDİRMEK İÇİN TIKLAYINIZ… Din, insanların içinde yaşadıkları sistemi bilip anlamaları için bütün nebilerin açıkladıkları ortak ilimdir. Bu da Allah’ın sistemi veya ilahi sistem dediğimiz kainatın düzeni olan İSLAM’dır. Kur’an-ı Kerim: “Allah nezdinde din İslam’dır.” (Al-i İmran Sûresi, 19. ayet) “Musevilik”, “İsevilik”, “Müslümanlık” İslam fıtratından doğan inanç yollarıdır. Bu yolların uygulayıcıları BİR. Allah’a inanırlar, fakat Allah’a
YAZILAR
İNDİRMEK İÇİN TIKLAYINIZ… Bektaşi; “Biz düğme dikmek için mi geldik dünyaya?” deyip varoluşun sırrını sorgularken, Kur’an-ı Kerim; “O, hanginizin daha güzel iş yapacağınızı denemek için ölümü ve hayatı yarattı. O, üstündür, bağışlayıcıdır.” (Kur’an-ı Kerim, 67/Mülk Sûresi, 2. Ayet.) demektedir. Demek ki, dünyada insanın asli işi İYİ ve GÜZEL işler yapmaktır. “İyi ve güzel” gibi sıfatlar subjektif
İNDİRMEK İÇİN TIKLAYINIZ… “O ki, yarattığı her şeyi güzel yaptı. İnsanı yaratmaya da çamurdan başladı. Sonra onun neslini bir öz sudan, değersiz bir sudan yarattı. Sonra onu şekillendirip ona RUHUNDAN ÜFLEDİ. Sizin için işitme, görme ve idrak duygularını yarattı. Ne kadar az şükrediyorsunuz!” (Kur’an-ı Kerim, 32/Secde Sûresi, 7., 8. ve 9. Ayetler.) “Hani Rabbin meleklere, “Ben
İNDİRMEK İÇİN TIKLAYINIZ… Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in “İman sahipleri er ya da geç mutlaka cennete girecektir.” müjdesini hatırlatarak başlamak istiyorum yazıma… Burada anlaşılması en gerekli olan, “iman” kelimesidir. “İman” dar anlamda, “inanmak” manasına gelse de, dini açıdan “Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, hayır ve şerrin Allah’tan olduğuna ve ahiret gününe inanmayı” kapsar. Yani, hayrın ve şerrin Allah’tan
İNDİRMEK İÇİN TIKLAYINIZ… Değerli insanlar, “Big Bang” tezinin savunucuları özetle, gördüğümüz madde evrenin (dünya, güneş sistemleri, galaksiler vs.) bilinmeyen bir noktadan başlayan bir patlama sonucu ortaya çıkıp büyüyerek bugünkü halini aldığını, büyüme ve genişlemesinin hâlâ devam ettiğini iddia etmektedir. Ne var ki; böyle bir iddia hemen beraberinde; “Nasıl olur da bir patlama sonucu, güneş ve gezegenler mükemmel
İNDİRMEK İÇİN TIKLAYINIZ… Dünya, periyodik olarak, altı ay öne, güneye (yâni Güneş’e doğru) eğilir; altı aydan sonra da tekrar doğrulmaya başlar ve arkaya, kuzeye doğru yaslanır. Ekliptik düzlemi ile ekvator düzlemi arasındaki açı, yılda iki sefer en büyük dereceye ulaşır. Mevsimler; bilim insanlarının iddia ettiği gibi, Dünya’nın Güneş etrafında sabit ekliptik açısıyla eliptik bir yörüngede
İNDİRMEK İÇİN TIKLAYINIZ… Büyü, binlerce yıldan beri bilinen ve uygulanan bir konudur. Başlangıcı, Babil dönemine dayanmaktadır. Kuran’da bildirildiğine göre; insanların denenmesi, kimin Allah’a ne denli itaatkar ve iman sahibi olduğunun, kimin dünya menfaatleri ile imanı arasında nasıl bir tavır alacağının belirlenebilmesi için HÂRÛT ve MÂRÛT isimli iki melek tarafından öğretilmeye başlanmıştır (Kur’an-ı Kerim’de Bakara Sûresi
İNDİRMEK İÇİN TIKLAYINIZ… Hayır denmez! Bu tabiri kullananlar; ya İsevidir, ya Musevidir ya da başka inançta olanlardır. Onların böyle demelerinin, onlar açısından bir mahsuru da yoktur. Bugüne kadar gelmiş olan nebiler içerisinde bir tek Hz. Muhammed (s.a.v.) miraç yapmıştır, yani Allah’a vasıl olmuştur. Bu cihetle, İslam dini zirvesini bulmuştur. Yani din, Hz. Muhammed(s.a.v.)’in getirdikleri ve
İNDİRMEK İÇİN TIKLAYINIZ… Mehdilik konusu, asırlardan beri bilinen bir konudur. Hatta; Hinduizm’in, Taoizm’in ve Budizm’in kutsal kitaplarında dünyanın son döneminde gelecek olan kişinin, tüm dünyada inananları ve inanmayanları, ilmini ortaya koyarak etkileyip gerçek imana ulaştıracağı bildirilmektedir. Her dinden topluluklar Mehdi’yi, kendi dilinde isimlendirmiştir. Tüm kutsal kitapların bildirdiğine göre; Mehdi, tüm dünya insanlığını huzura erdirecektir. Ayrıca
İNDİRMEK İÇİN TIKLAYINIZ… “Herşeyin en doğrusunu Avrupalı, Amerikalı bilir” gibi bir anlayışın hakim olduğu ülkelerin en temel sorunu, özgüven sorunudur. Özgüven sorunu esasında bir inkar sorundur. Kendinden olanı inkar, kendini inkar, özünü inkar… Milletin güvenliği, refahı ve huzuru için önem taşıyan bir bilgi öne sürüldüğünde; o bilginin derhal değerlendirilmesi gerekir. Bu hususta sadece devlet