11. “GELGİT”İN SEBEBİ KONUSUNDAKİ YANILGI
Dünya, periyodik olarak, altı ay öne, güneye (yâni Güneş’e doğru) eğilir; altı aydan sonra da tekrar doğrulmaya başlar ve arkaya, kuzeye doğru yaslanır. Ekliptik düzlemi ile ekvator düzlemi arasındaki açı, yılda iki sefer en büyük dereceye ulaşır. Mevsimler; bilim insanlarının iddia ettiği gibi, Dünya’nın Güneş etrafında sabit ekliptik açısıyla eliptik bir yörüngede dönmesiyle değil; aksine, Dünya ekseninin ekliptik düzlemi ile yaptığı açının periyodik olarak değişmesiyle meydana gelir. Yani; Dünya’nın dönüş yörüngesi eliptik değil, yuvarlaktır (daire) ve mevsimlerin oluşmasının, dünyanın güneşin etrafında dönmesi ile alakası yoktur. Bütün sistemler; yuvarlak bir hat çizerek dönerler…
“Gelgit” olayları da bu periyodik hareketlilikten dolayı meydana gelir. Yâni; gelgit, bilim insanlarının sandığı gibi ayın çekimi ile meydana gelmez. Ayın çekimi yeryüzünü etkilemez! Göbeğin çekiminden dolayı, okyanustaki sular sabittirler. Sular, Dünya’nın öne ve arkaya eğilmesi esnasında gidip gelmezler. Suların altındaki taban kayar; yâni, Dünya’nın öne eğilip sonra da doğrulması esnasında, okyanusları oluşturan suların altındaki taban kayma yapar. Bu yüzden, biz suların gidip geldiğini sanırız.
Merkezde dönmekte olan çekirdek ateş, yani dünyanın göbeği, aynı dünya yüzeyi gibi girintili-çıkıntılı olduğundan yer çekimi, dünya üzerindeki çeşitli bölgelere göre nasıl farklılık gösteriyorsa suların günlük gelgit olaylarını da aynı şekilde farklı etkiler.
Dünya kendi çevresinde 24 saatte bir tur atarken, dünya göbeği -şu anda- 12 saatte bir tur atıyor. Dünya yüzeyi ile dünya göbeğinin farklı dönüşleri nedeniyle meydana gelen sürtünme, (bir günde) insan duyu organlarıyla algılanamayan ve fakat sismograf denilen deprem ölçüm cihazlarıyla kaydedilebilen binlerce sarsıntıya ve bilinmeyen olaya sebep olur. Vurgulandığı gibi; dünya göbeğinin fazla girintili-çıkıntılı oluşu ve yüzeyle olan dönüş hızı farklılığı, dünya yüzeyinde çekim gücünde değişikliklere ve sarsıntılara neden olur. Zira, göbeğin dönerken çıkıntılı kısımlarının dünya yüzeyine daha yakın geçmesi, yüzeyin bu kısmındaki çekimi arttıracağından hem cisimlerin ağırlıklarını etkiler (arttırır), hem de suların gelgit’inin “gel”ini oluşturur. Aynı şekilde göbeğin girintili kısımlarının dünya yüzeyine rastlayan yerlerinde ise yüzeyle göbek girintisi arasındaki mesafe açılacağından, göbeğin çekim gücü yüzeyde nispeten azalır. Bu olay ise, yine hem dünya yüzeyindeki maddelerin ağırlıklarını etkiler (azaltır), hem de suların gelgit’inin “git”ini oluşturur. Bu surette girintili-çıkıntılı olan göbeğin dönüşü, yüzeydeki gelgitleri meydana getirir.
Dünya üstündeki suların her yerde gidip gelmemesi, dönen göbeğin yapısının dünya yüzeyine etkisi ile ilgilidir. Hatta göbek 12 saatte bir tur attığı için, dünya yüzeyindeki bazı yerlerde gelgit olayı günde iki kez bile olabilmektedir.
Gelgit olayında ayın çekimi söz konusu olsaydı, sular günde ancak bir kez gelir-giderdi ve ayrıca bu durumun dünyanın aya bakan yüzeyindeki tüm sularda gerçekleşmesi gerekirdi. Dünyanın ayı görmeyen yüzeyindeki sularda ise gelgitin hiç yaşanmaması icap ederdi.
Son Adem Yaratılış Sırrı, Sayfa 60-62
Cafer Gezgez Abdullah